2007 yılında Formula 1’e giriş yapan Lewis Hamilton, pistte ve pist dışında elde ettiği güçlü mirasıyla dikkat çekiyor. Şu anda 105 Grand Prix zaferi ve 7 dünya şampiyonluğu ile tüm zamanların en başarılı F1 pilotu olarak kabul ediliyor.
Ferrari’deki ilk sezonu, hayranlarının beklentilerini tam anlamıyla karşılamasa da, 40 yaşındaki bu efsane pilotun sporda bıraktığı etki ve itibarı daima korunuyor.
Hamilton, 2012’nin sonlarına doğru spor dünyasında çarpıcı bir karar alarak, galibiyet peşinde koşan McLaren takımından Mercedes’e transfer olmaya karar verdi. O dönemde Mercedes, 2010’da spora geri dönüşüyle birlikte yalnızca bir galibiyet elde etmişti.
2013 sezonundan itibaren Mercedes için yarışmaya başlayan Hamilton, aynı zamanda James Vowles ile güçlerini birleştirerek başarılı bir dönem başlatmıştı. Vowles, Hamilton’ın şampiyonluğunda önemli bir rol üstlenmiş ve sonrasında Mercedes’te baş stratejist olarak görev almıştır.
Hamilton’ın Mercedes ile kazandığı altı şampiyonlukta birlikte çalışan Williams takım patronu Vowles, İtalyan Grand Prix’sinin ardından Hamilton ile o hafta sonuna ait bir fotoğraf paylaşarak, “Lewis ile elde ettiğim tüm zaferleri ve şampiyonlukları her zaman güzel anılarla hatırlayacağım.” şeklinde ifade etti.
“O, benim için her daim bir ilham kaynağı oldu ve olmaya devam edecektir.”
Vowles’ın Hamilton hakkında bu denli övgülerde bulunması, hiç de şaşırtıcı değildir. İngiliz pilot, Vowles’ın yarış stratejilerini riskli olsa bile birçok kez başarıyla uygulamaya koyabilmiştir. Vowles da Hamilton’ın geri bildirimlerini dikkate alarak stratejilerini buna göre şekillendirmiştir. Aralarındaki ilişki, güvene dayanan başarılı bir iş birliğine dayanmaktadır.
High Performance podcastinde Vowles, birlikte çalıştığı en doğal yetenekli pilotun Hamilton olduğunu belirtti.
Vowles, “Lewis, 2013’te bize katıldığında, Michael Schumacher de dahil olmak üzere birlikte çalıştığım en doğal yeteneğe sahip pilottu ve bugün de hala öyle. Gerçekten muazzam bir doğal yeteneği var.” dedi.
“Öyle özellikleri var ki, ilk antrenman seansında direksiyonun başına geçtiğinde adeta bir ahtapota dönüşüyor. Direksiyondaki hemen her ayarı değiştirip her şeyi deniyor. Ama onu özel yapan şey de bu.”
“Brezilya’daki bir simülasyonda tepe yokuşta yedinci vitese geçmesini istediğimizde, Nico Rosberg bunu tam istediğimiz gibi iki tur boyunca yaptı. Ancak Lewis iki tur içinde ‘Bu doğru gelmiyor’ diyerek altıncı vitese döndü ve burada saniyenin onda birini kazandı. Nico’nun bunu anlaması seansın sonuna kadar sürdü.” şeklinde açıklamalarda bulundu.
Steiner, F1'e dönmek yerine neden MotoGP'ye geçmeyi seçti?