ÖZEL | Ronaldo Guiaro ‘En büyük hayalim Beşiktaş’ı çalıştırmak’ | Sergen Yalçın sözleri ve yıllar sonra gelen itiraf

ÖZEL | Ronaldo Guiaro ‘En büyük hayalim Beşiktaş’ı çalıştırmak’ | Sergen Yalçın sözleri ve yıllar sonra gelen itiraf

Ronaldo, futbol kariyerine antrenörlük lisanslarını tamamlayarak devam ediyor. 8 yıldır antrenör ve yardımcı antrenör olarak çalışarak birçok kupa kazanmanın yanı sıra takımlarını üst liglere taşıma başarısı gösterdi. En yüksek seviyelerde futbol tecrübesi edinmek için sürekli eğitim alıyor ve bu alanda ilerlemek için sıkı çalışma gerçekleştiriyor.

Beşiktaş’taki dört yıllık dönemini değerlendirirken, bu yılları hayatının en güzel dönemlerinden biri olarak tanımlıyor. Takımdaki mükemmel birlikteliğe vurgu yaparak, herkesin ne yapması gerektiğini ve hedeflere ulaşmak için nelerden fedakârlık etmesi gerektiğini bildiğini belirtiyor.

İnönü Stadı’ndaki atmosferi bir rüya gibi tanımlayan Ronaldo, o stadyumun büyülü bir mekân olduğunu ifade ediyor. Taraftarların destekleyici ve gürültülü olduğunu, bu durumun da takıma büyük katkı sağladığını dile getiriyor.

Tigana, Mircea Lucescu ve Del Bosque gibi ünlü teknik direktörlerle çalışma fırsatı bulunmuş. En iyi teknik direktör olarak hangisini gördüğü sorusuna, hepsinin önemli olduğunu belirtiyor. Del Bosque’un oyun tarzını sevmemesi nedeniyle çok fazla oynayamamış, fakat her zaman profesyonel kalmış. Lucescu gibi bir teknik direktörle çalışmanın kendisi için ayrı bir tecrübe olduğunu ifade ediyor.

Beşiktaş’ta unutulmaz maçları arasında, şampiyonluk kazandıkları yıl Fenerbahçe’ye attığı iki golü gösteriyor. Zago ile birlikte savunmada oluşturdukları uyumu, oyun tarzlarının birbirini tamamlamasından kaynaklandığını belirtiyor.

Hala taraftarların sevgisi ile anıldığını bilmenin kendisi için çok anlamlı olduğunu vurguluyor. Beşiktaş’a antrenör olarak dönmeyi ve taraftarların sevgisini karşılıksız bırakmayı en büyük hayali olarak tanımlıyor.

Takım arkadaşlarıyla iletişim kurma konusunda, dil engeli nedeniyle Türk oyuncularla yakın ilişkiler kuramadığını belirterek, tüm ekip arkadaşlarına karşı büyük bir saygı duyduğunu ifade ediyor. Beşiktaş formasıyla yeniden sahaya çıkma fırsatı bulsa, tüm maçlarda oynamayı isteyeceğini dile getiriyor.

Bazen diğer Türk kulüplerine transfer edilmek istendiğini hatırlıyor ama kendi isteğiyle bu transferi kabul etmediğini söylüyor. Türkiye’deki en zorlu rakipleri arasında 2004 Fenerbahçe takımını; Alex, Fabio Luciano ve Anelka ile anarak tanımlıyor.

Sergen Yalçın’ı Türk futbolunun büyük yeteneklerinden biri olarak değerlendiriyor. Onun çalıştığı dönemde ve şampiyonluk kazandığı teknik direktörlük kariyerinin etkileyici olduğunu belirtiyor. Oynadığı futbol ve karakteri ile Sergen’in Beşiktaş için ne kadar büyük bir efsane olduğunu vurguluyor.

Tümer Metin’in Beşiktaş’tan Fenerbahçe’ye transferini değerlendirirken, futbolun karmaşık doğasının bazen taraftarların beklemediği durumları ortaya çıkardığını aktarıyor. Olumsuz durumlarından biri olarak, Del Bosque tarafından sezon öncesi kampına alınmamayı örnek veriyor.

Bütün bunların yanı sıra, kulübe bağlılık ve profesyonellik çerçevesinde, Juventus’tan gelen teklifin önemini de vurguluyor. Beşiktaş’ı ve Süper Lig’i takip etmeye devam ettiğini ve ileride teknik direktörlük yapmayı çok istediğini ekliyor.

En zor rakiplerden biri olarak Arif Erdem’i gösterebiliriz. Hızlı ve güçlü olan bu oyuncunun her yerden gol atabildiğini belirtiyor. Türkiye’de geçirdiği süre boyunca en çok etkilendiği şeyin ise taraftarların saygısı ve misafirperverliği olduğunu söylüyor. Baklavanın en sevdiği Türk yemeği olduğunu ekliyor.

Son olarak, Türkiye’yi ziyaret etme planlarının olduğunu ve Beşiktaş taraftarına bir mesajının bulunduğunu aktararak, ailesiyle birlikte geçmişteki anılara dönmeyi istediğini ifade ediyor.

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Gedson Fernandes Rusya’da! Havaalanındaki ilk görüntüleri dikkat çekti