Andre Onana’dan hakem yorumu: Fenerbahçe’ye kaybettik ama hakemleri öğrendim

Andre Onana’dan hakem yorumu: Fenerbahçe’ye kaybettik ama hakemleri öğrendim

Trabzonspor’un Kamerunlu kalecisi Andre Onana, sadeliğiyle dikkat çeken bir yaşamdan Avrupa futbolunun zirvesine nasıl ulaştığını Trabzonspor Kulüp Dergisi’nin 233. sayısında anlattı. Sosyal sorumluluk projeleri ile bilinen başarılı kaleci, çocukluk hayallerinden futbolun değişen dinamiklerine kadar birçok konuda içten açıklamalarda bulundu.

‘TÜRK FUTBOLUNDA KALİTE BEKLEDİĞİMDEN YÜKSEK’

Farklı ülkelerdeki futbol deneyimlerini kıyaslayan Onana, Türkiye’deki futbol kalitesinin beklediğinden daha yüksek olduğunu dile getirdi. “Buradaki kalite gerçekten yüksek ve beklediğimden daha iyi. Elbette maç temposu farklı ama çok iyi takımlar ve oyuncular var. Türk kulüpleri Avrupa’da maç kazanıyor, seviye gerçekten orada. Hakemler hakkında çok konuşmayı sevmiyorum çünkü kontrol edebileceğim durumlara odaklanırım. Ancak dürüst olmak gerekirse, buradaki ilk süreçte hakemlerden çok iyi bir deneyimim olmadı. Hepsi kötü değil, çok iyi olanları da var. Önümüzdeki süreçte nasıl olacağını göreceğiz. Bunun zor bir iş olduğunu unutmamalıyız. Sonuçta insanlar karar vermek zorundalar, bazen doğru bazen de yanlış kararlar alabilirler.” ifadesini kullandı.

‘BURADA DAHA UZUN SÜRE KALIRSAM TÜRKÇE’Yİ ÖĞRENMEYE ÇALIŞACAĞIM’

Onana, kariyeri boyunca gittiği ülkelerde dillerini öğrenmek zorunda olduğunu ve Türkiye’de daha uzun süre kalması halinde Türkçe öğrenmeyi planladığını belirtti. “Birçok dili konuşmak beni mutlu ediyor. Çünkü takım arkadaşlarımla iletişimimi kolaylaştırıyor. Büyük kulüplerde oynarken, dünyanın dört bir yanından gelen oyuncularla birlikte oluyorsunuz ve onlarla iletişim kurabilmek önemli. Türkçe benim için en zor dil değil. En zor olanın Felemenkçe olduğunu söyleyebilirim. Burada daha uzun süre kalırsam öğrenmeye çabalayacağım.” dedi.

‘FENERBAHÇE MAÇINDA KAYBETTİK AMA BURADAKİ HAKEMLERİN NASIL OLDUĞUNU ÖĞRENDİM’

Onana, kazanmak için oynadığını ancak kaybettiğinde bunu bir ders olarak değerlendirdiğini belirtti. “Kramponlarımı giydiğim her an kazanmak istiyorum. Çünkü eninde sonunda kazanmak için oynuyoruz. Bir maçı kaybetsem bile bunu öğrenmek için bir fırsat olarak görüyorum. İlk maçım Fenerbahçe’ye karşı oldu. İyi oynadık ama kaybettik. Ancak bunu kayıp olarak görmüyorum. Orada hakemlerin nasıl olduğunu da öğrenmiş oldum.” ifadelerini kullandı. Maç öncesi motivasyonuna da “Tanrı’ya inanıyorum, istavroz getiririm her zaman. Ama benim motivasyonum zaten otomatik olarak oluşur.” şeklinde ekledi.

‘OSMANLI İMPARATORLUĞUNU İZLİYORUM’

Onana, futbolcu olmasaydı polislere katılmak istediğini belirterek, Türkiye’de Osmanlı İmparatorluğu’na dair belgeseller izlediğini ifade etti. “Çocukken arkadaşlarımın çoğu oradaydı. Bir kardeşim de polis memuruydu. Benim için bu iş çok heyecan verici. Ülkemi izliyorum. Ordu ve polisle ilgili birçok belgesel izliyorum.” diye konuştu.

‘HER ŞEYİMİ ÜLKEME BORÇLUYUM’

Zor şartlarda büyüyen Onana, “Kamerun’daki zor yaşam koşulları beni ben yaptı. Barcelona, Ajax, Inter, Manchester ve şimdi Trabzonspor. Gerçekten harika bir kariyer oldu. Geriye dönüp baktığımda, ülkeme her şeyimi borçlu olduğumu düşünüyorum. Çünkü bana kimliğimi, vatandaşlığımı ve hayallerimi verdi.” dedi.

‘ŞİMDİ SIRA BİZDE, GENÇLERE YARDIM ETME ZAMANI’

Yaklaşık 7 yıl önce kurduğu Andre Onana Vakfı’na dair konuşan Onana, “Vakıf fikri Ajax’ta ortaya çıktı. Nereden geldiğimi unutmuyorum, zorlukları biliyorum. Kamerun’da büyürken, destek olmanın önemini öğrendim. Bizden büyüklerimiz bize yardım etti, şimdi sıra bizde. Kamerun’daki görme engelli çocuklara yardım etmek istedik ama kısa sürede büyüdük. Şimdi dezavantajlı topluluklara sağlık hizmetleri veriyoruz ve birçok yetim çocuğun eğitimine de destek oluyoruz. Yılın en başarılı vakfı ödülünü aldık. Bu beni mutlu ediyor. Belki her şeyin değişmesine yol açmıyor ama en azından bir gülümseme vermeye çalışıyoruz.” şeklinde sözlerini sürdürdü.

‘KALECİLİK ARTIK TAM BİR OYUN KURUCU GÖREVİ’

Modern futbolda kalecilerin rollerinin evrildiğini vurgulayan Onana, “Kalecilerin bugün nasıl davrandığı, yıllardan bu yana oldukça değişti. Oyun kurulumundaki en önemli şey, mevcut fırsat ve opsiyonlardır.” dedi.

‘BENİM İÇİN ÖNEMLİ OLAN TAKIM İÇİN EN İYİSİNİ YAPMAYA ÇALIŞMAKTIR’

Kendisi için en önemli şeyin takım için elinden gelenin en iyisini yapmak olduğunu söyleyen Onana, “Eğer oyun kurmam gerekiyorsa, öncelikle analiz eder ve rakibin nasıl oynadığını gözlemlerim.” ifadesini kullandı.

‘HAYATIMDA AFFETMEYECEĞİM ŞEY MANİPÜLASYON’

Dürüstlüğün kişisel değerinin önemine değinen Onana, “Manipülasyona asla tahammül edemem. İşler kötü gidiyorsa, herkesin gerçeği bilmesi en iyisidir.” dedi.

‘BASKETBOL OYNAMAYI SEVİYORUM’

Onana, futbol dışında basketbol oynamayı sevdiğini ve tenis oynadığını ifade ederek “Ailem, bana Tanrı’nın 24’ü diyor. Çünkü 24 numarayı seviyorum ve hayatımdaki başarıları Tanrı’nın bir armağanı olarak görüyorlar.” şeklinde sözlerini Tamamladı.

ONANA’NIN EN İYİ 11’İ

“Manuel Neuer. Collins Fai, Sergio Ramos, Duplexe Tchamba, Ambroise Oyongo. Sebaatien Siani, Hakim Ziyech, Daniel Kome, Christian Bassogog. Jean Marie Dongou, Karl Toko Ekambi.”

YORUMLAR

s

En az 10 karakter gerekli

Sıradaki haber:

Süper Lig’de şampiyonluk oranları güncellendi!