Geçtiğimiz sezonun ortasında, Antalyaspor’un başına geçtiniz ve görevi devraldınız. Emre Belözoğlu, takımda ne tür değişiklikler yapıyor?
Öncelikle burada mükemmel bir tesis bulunuyor. Kulübün, bize sunduğu imkanlar için teşekkür ederim. Zor zamanlar geçirmiş olsak da, Antalyaspor’un başarıları için elimizden geleni yapıyoruz. Her teknik adamın farklı yaklaşımları vardır. Antalya şehri, son on yılda altı kez küme düşme tehlikesi yaşamış bir kulüp. Biz geldiğimizde, üst üste dört maç kaybetmiş ve çok sayıda gol yemiş bir durumdaydık. Ancak Alex hocayla güzel bir dönem geçirmiş ve kendi sahasında galibiyetler almışlardı.
İlk olarak, savunma hattında değişiklik yapmayı hedeflemiştik. Ligde kalmak, öncelikli hedefimizdi. Son dört haftada ligde kalmayı başardık fakat bazı oyuncularımızın sözleşme feshleri nedeniyle eksik kadro ile mücadele ettik. Beş ya da altı puanlık bir potansiyele sahip olduğumuz için ligi 8. veya 9. sırada bitirebilirdik.
Kendimiz için bir mutluluk kaynağı olan, yönetimle verdiğimiz sözleri yerine getirmek. Ekibimle birlikte mevcut oyuncu kadromuzla pragmatik bir yaklaşımla maç kazanmaya odaklandık. Özellikle iç sahada savunma düzenimizi oturttuk ve galip geldik. Dış sahada beklentilerimizi karşılayamadık. Oyuncuların inancı çok önemli. Gerçekten kaliteli bir kadromuz var. Bu şehirde ve takımda yer alan arkadaşlarımız büyük çaba gösterdi. Kötü bir sezon geçirmedik, ancak daha fazlasını yapma potansiyelimiz vardı. Yönetimle verdiğimiz sözleri tutmaktan mutluyum, umarım daha iyi sonuçlar alırız.
Saha içindeki stratejilerinizi biraz daha açar mısınız?
Rakiplere karşı planlar oluşturmuştuk. Bek oyuncularımız daha ofansif bir oyun tarzı benimsemesi açısından seçilmişti. Bunu, merkezden ve kanat bloklarındaki oyunculardan aldığımız destekle sağladık ve böylece iç sahada etkili sonuçlar elde ettik. Samsunspor, Rizespor, Alanyaspor ve Kasımpaşa gibi güçlü takımları geride bıraktık. Bu galibiyetler oldukça önemliydi.
Ayrıca, belirlediğimiz alanlarda baskı kurarak, top kazandığımızda hızlı bir şekilde ileri gitmeyi amaçladık. Oyuncularımın savunma görevlerini yalnızca savunmacılar üstlenmez; hücum hattında oynayan oyuncularımız da önemli destek sağladı. Antalya şehrini ve Antalyaspor’u benimsedik ve burada kalmamıza neden olan şeyleri artırdık. Taraftarın tutkusu ve inancı çok önemliydi. Zor bir transfer sezonu geçirdik ama sonuç olarak iyi transferler yaptığımızı düşünüyorum.
Sizi Antalyaspor’a bağlayan en önemli unsurlar nelerdi? Ayrılacağınız yönünde haberler de çıkmıştı.
Bu konuyu çok gündeme getirmek istemiyorum. Antalya yerel medyasının bize zaman zaman haksızlık yaptığını düşünüyorum. Yıllardır bu tür haksızlıklarla mücadele etme deneyimim var. Antalyaspor’u ve şehri çok sevdim. Burada her şeyini ortaya koyan harika insanlar var: oyuncular, tesis çalışanları ve saygıdeğer yönetimimiz. Taraftarımız oldukça samimi bir yapıya sahip. Takımın acısını kendi acısı gibi hisseden bir şehirde yaşıyoruz. Burada köklü bir kültür mevcut.
Oynayıp da kazanamadığınız, çok iyi bir şekilde mücadele ettiğiniz maç hangisidir? Sonrasında hangi maçı aklınızda tutuyorsunuz?
Bana göre, beraberlik ile sonuçlanan Başakşehir maçı dikkat çekici bir performanstı. Gol beklentimiz 2’nin üzerine çıkmıştı. Yine benzer bir şekilde beraber kaldığımız Beşiktaş maçında da çok iyi bir oyun sergiledik. Ayrıca, deplasman maçlarında yaşadığım sıkıntılar benim için üzücüydü. Oyuncu profilleri, Türkiye’de belirleyici bir rol oynuyor. Bir sistem oluşturma çabalarımızın yeterince başarılı olmadığını belirtebilirim. Ancak bazı maçlarda iyi bir oyun sergiledik.
Avrupa’da sizi etkileyen bir teknik direktör var mı? Hangi hocaların oyununu takip ediyorsunuz?
Barcelona kökenli teknik adamların başarılı olduğunu düşünüyorum. Örneğin, Arteta’nın topa sahip olma konusundaki formasyonel değişimleri takdire şayan. Luis Enrique’nin ortaya çıkışı, kendine güveni ve yıldız oyunculardan ziyade takım oyununu desteklemesi gibi unsurlar, bir teknik direktör olarak ilham verici.
Luis Enrique ve Guardiola hakkındaki düşünceleriniz neler?
Bu iki ismi ayrı bir yere koyuyorum. Her iki isim de kendilerine göre pragmatik yönetim anlayışı geliştiriyor. Yetenekli trenerler arasında, hem kendine güvenen hem de çalışma disiplini olan birçok teknik adam bulunuyor. Luis Enrique ve Guardiola bu bağlamda en öne çıkan isimler. Bu düşünce yapılarının altında yatan felsefe, Johan Cruyff’un kurduğu temeller üzerine inşa edilmiştir. Bizim için, dışarıdan oyun şablonları almak yerine elimizdeki oyuncularla gerçeğe dayalı bir sistem inşa etmek önemli.
Arda Turan ile ilgili görüşlerinizi paylaşır mısınız?
Arda Turan’ın oynatmak istediği oyun kuvvetli bir oyun anlayışına sahip. Defansif yapısı da oldukça güçlü. Hangi hocalarla çalıştığını iyi biliyor. Arda, çok zeki bir futbolcuydu ve teknik direktör olarak da aynı zekayı gösteriyor. Arda Hoca’nın yolunda ilerlemesini destekliyorum. Kendisi başarılı olacaktır.
Fenerbahçe ve Mourinho’nun Benfica karşısındaki oyunu hakkında ne düşünüyorsunuz?
Fenerbahçe, son dönemde o eksikliğini yaşadı. Futbolda oyunu oynatmak için gereken motivasyon ve coşku önemlidir. İçeride sağlanan bir enerji, oyuncunun motivasyonunu artırır. Fenerbahçe’de son zamanlarda bu motivasyon düşüktü. Feyenoord maçında taraftar ve takımın birlikteliği dikkat çekiciydi. Pozitif bir gelişme olması için sabır şart.
Fenerbahçe’nin Benfica’yı geçme şansı nedir?
Fenerbahçe bu formda Benfica’yı geçebilir, diğer güçlü takımları da eleyebilir. Takımın kadrosu oldukça güçlü. Türk takımları artık Avrupa’nın etki alanından yararlanmalıdır. Türkiye ligindeki sadece bir şampiyonluk, bu büyük takımların hedeflerinden biri olmamalıdır. Fenerbahçe, son maçta buna dair sinyaller verdi, ancak bunun devamının gelmesi gerekiyor.
Aykut Kocaman için ‘Gönlümün Efendisi’ dediniz. Sizin için unutulmaz bir anısı ya da sözü var mı?
Aykut Hoca, her zaman günün sonunda haklı çıkar. Kendisi, Türk futbolunun akil adamıdır. Soğuk duruşunun arkasında çok merhametli bir karakter olduğunu biliyorum. Ben zor bir oyuncu idim ancak beni başarılı bir şekilde yönetti. “Bir gün beni anlayacaksın” derdi. Onun anlamını kavramak, mutluluk verici bir deneyimdi.
Aykut Hoca, benim bir ağabeyim, teknik adamım ve rol modelimdir. Fenerbahçe’nin en iyi futbolcusudur. En iyi teknik direktörlerinden biridir, ancak bazen bu değerleri incitiyoruz. Aykut Hoca’nın ne kadar üzüldüğünü sıkça gördüm.
İlk 11’e girmekte zorlandığınız takım hangisiydi?
Inter, milli takım oyuncularıyla olduğu için zorlandım. Ancak şükürler olsun ki oynadım; sakatlıklar olmasaydı daha fazla forma giyebilirdim.
Sizi en çok zorlayan takım hangisiydi?
Atletico Madrid antrenmanları beni en çok zorlayan takımdır. Simeone’nin antrenman koşulları… Bu yüzden, oyuncularım bunları dinlerken şaşırıyor.
Hangi kulüpte oynamaktan zevk aldınız?
Fenerbahçe’yi söyledim çünkü aidiyet hissim yüksekti. Aidiyet ve kaptanlık hissetmek pozitifti. Inter ve Atletico’da daha iyi kadrolarla oynadım ama Fenerbahçe’de oynamak çok farklıydı.
Hangi lig sizi en çok geliştirdi?
İtalya’daki lig daha taktiksel, İngiltere daha fiziksel bir yapıdaydı. İspanya ise her takımın oyun planı olması açısından uyanıklığını gösteriyordu. Her üç lig de kariyerime değer kattı.
Taraftar baskısını en çok hangi takımda hissettiniz?
Taraftar baskısı hissetmediğim bir dönemim oldu. 16 yaşından 40 yaşıma kadar hangi formayı giymişsem, o kulüp için mücadele ettim. Hiçbir kulübün taraftarından baskı hissetmedim.
Çalıştığınız en iyi yabancı teknik direktör kimdi?
Bir kişiye atıfta bulunmak zor; ancak Mancini, Simeone ve Hector Cuper iyi hocalardır. Aragones de ciddi bir teknik direktördü.
Kariyerinizde attığınız en güzel gol hangisiydi?
İtalya’daki milli takım hazırlık maçında attığım gol benim için çok özeldi.
En çok zorlandığınız oyuncular kimlerdi?
Edgar Davids ve Gattuso diyebilirim.
Maç öncesi bir toteminiz veya uğurunuz var mı?
Hayır, sadece dua ederim. Başka bir şeye inanmam.
Taraftardan aldığınız en ilginç hediye nedir?
Bir taraftar bana maç sonrası düdük vermişti; çok itiraz ettiğim bir maçı takiben. “Bence sende de düdük olmalı” demişti.
En çok duygulandığınız an hangisidir? Hatırlıyor musunuz?
Milli takım ile dünya üçüncüsü olduğumuzda, Türkiye hava sahasına girdiğimizde F-16’lar bizi karşıladı. Üst düzey bir komutanın konuşması bizim için önemli bir anıydı. Böyle bir vatanın parçası olmak çok özel bir histi.
Bugünkü Gazze olaylarını düşününce, acıları hissedip vicdanı sızlamayanlar insanlıktan nasip almamışlardır. Güçlü bir devletin çocuğu olmak beni gururlandırıyor.
Güncel bir 11 kurmak isteseydiniz, hangi oyuncuları seçerdiniz?
Mert Günok (Uğurcan Çakır), Mert Müldür, Çağlar, Merih, Eren Elmalı, Hakan Çalhanoğlu, İsmail Yüksek, İrfan Can, Arda Güler, Cengiz Ünder, Kenan Yıldız. Kerem Aktürkoğlu ve Orkun da dahil, aklımdan geçen diğer oyuncuları affetsinler, onlara da bir yer açmak istiyorum.
Gece yarısı Benfica’dan Kerem Aktükoğlu açıklaması! ‘Fenerbahçe maçında oynatabilirim’