Emre Belözoğlu’ndan Fenerbahçe temennisi: ‘Şampiyon olmasını isterim’ | ‘Başında olayım ya da olmayayım…’

0

0

Trendyol Süper Lig ekiplerinden Antalyaspor’un teknik direktörü Emre Belözoğlu, İstanbul Yeni Yüzyıl Üniversitesi’nde düzenlenen bir söyleşide üniversite öğrencileri ve eski öğretmenleriyle buluştu. Burada öğrencilerle kariyer planlaması ve Fenerbahçe ile ilgili spekülasyonlar üzerine görüşlerini paylaştı.

‘Bir süre dinlenmek niyetindeyim’

Belözoğlu, kariyeriyle ilgili düşüncelerini paylaşarak, “Antalyaspor’dan ayrılmanın doğru bir karar olduğunu düşünüyorum. Hem başarı hem de zor zamanlarda birçok şeyi gözlemledim. Ekibimle birlikte doğru bir adım attık. Birçok kulüp benimle ilgilendi, ama şu an dinlenmeyi tercih ediyorum. Süreci gözlemlemek istiyorum” ifadelerini kullandı.

Fenerbahçe söylentilerine dair görüşlerini de aktaran Belözoğlu, “Bu konuda konuşmak doğru olmaz. Fenerbahçe’nin şu anda bir teknik direktörü var. Takımda işler yolunda gidiyor ve olumlu bir gelişim söz konusu” dedi.

‘Teknolojiyi seviyorum ancak gözlerime güveniyorum’

Futbolda teknoloji artık önemli bir role sahip, fakat Belözoğlu, sayılardan çok gözlemlerine güvendiğini vurguladı. “Teknik direktör seçerken yapay zekaya danışan yöneticilerle çalıştım. Değişen zamanlarla birlikte ihtiyaçlar da evrildi ama ben sahadaki gözlemlerime daha fazla inanırım” diye ekledi.

‘Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını arzuluyorum’

Fenerbahçe’nin mevcut lig durumu üzerine değerlendirmeler yapan Belözoğlu, son yıllarda Galatasaray’ın ligdeki hakimiyetini kabul etti. “Fenerbahçe’nin her sezon değişen bir kadrosu var. Son üç yılda bu iki takım ligin yönünü belirledi. Fenerbahçe’nin son dönemdeki performansını olumsuz bulmuyorum. Benim görevde olup olmamam fark etmez, Fenerbahçe’nin şampiyon olmasını isterim” şeklinde konuştu.

‘Türk futbolu kendi oyununu geliştirmeli’

Türk futbolunun uluslararası başarıya ulaşabilmesi için kendine özgü bir oyun tarzı inşa etmesi gerektiğini belirten Belözoğlu, “Kupa kazanmak kolay bir süreç değil. Bunun için sistematik bir yapı oluşturulması şart. 12-17 yaş grubu dahil, milli takımımızın kendine ait bir oyun tarzı olmalıdır. Uzun vadede doğru insanlarla bu yapının inşası büyük fark yaratacaktır” diyerek sözlerini tamamladı.