Eski Galatasaraylı Chedjou’dan derbi sözleri ‘Fenerbahçe daha avantajlı’

0

0

2013-2017 yılları arasında Galatasaray’da 119 karşılaşmaya çıkan Kamerunlu stoper Aurelien Chedjou, Fenerbahçe-Galatasaray derbisi öncesinde TRT Spor’a önemli açıklamalarda bulundu.

Chedjou, mücadelenin her iki takım için de zorlu geçeceğini vurgulayarak, “Her zamanki gibi yüksek bir atmosferde olacaktır. İki takım arasında sadece bir puan fark var. Fenerbahçe galibiyet serisi yakaladı ve Galatasaray lider durumda. Her iki ekip için de mücadele zor olacak.” şeklinde konuştu.

Derbide ev sahibi takım Fenerbahçe’nin bir avantajı olduğunu belirten Chedjou, “Fenerbahçe’nin şu anki form durumu nedeniyle küçük bir avantajı var ama yine de Galatasaray’ın galip gelmesini diliyorum.” dedi.

Eksik oyuncuların motivasyon yaratmayacağına dikkat çeken Chedjou, “Fenerbahçe, Galatasaray’ın ezeli rakibi. Eksik oyuncular olması fazladan bir motivasyon sağlamaz. Derbinin atmosferi ve şehrin bu maç için nefes alması bile yeterli.” ifadelerini kullandı.

Chedjou, “Bu karşılaşmada Leroy Sane veya Mario Lemina’nın öne çıkabileceğini düşünüyorum. Bu iki oyuncu, takımın dengesini artıran isimler.” dedi. Türkiye’deki atmosferin gerçekten benzersiz olduğunu ifade eden Chedjou, “Fransa ile kıyaslandığında büyük bir fark var. Derbiler, özellikle Kadıköy’de oynanan maçlar, kariyerimde oynadığım en zor maçlardan bazılarıydı. Bu tür bir atmosferde oynamak beni daima motive etti. Kadıköy’de yaşadığım bir pozisyonda kayış düşüp penaltıya neden olmuştum ama genel olarak performansımdan memnunum. Böyle bir atmosferde mücadele etme şansına sahip olduğum için kendimi şanslı görüyorum.” şeklinde konuştu.

Kamerunlu futbolcu, “Derbilerde her zaman çok eğlendim. Bu maçlar, kariyerim boyunca en keyif aldığım mücadelelerdi.” diyerek sarı-kırmızılı forma altında unutamadığı bir anıyı paylaştı:

Chedjou, “Unutamadığım anlardan biri, Galatasaray’a yeni katıldığım zaman kazandığımız Süper Kupa’ydı. O maçta oynayamamıştım ama tribünde bulunmuştum. Drogba’nın gol attığını hatırlıyorum ve ‘Ben nereye geldim?’ diye düşündüm. Maçın temposu ve taraftarın enerjisi… O gün ne kadar büyük bir kulübe geldiğimi ve futbol sevgisinin bu ülkede ne kadar derin olduğunu anladım.”