Fenerbahçe arsaVev Kadın Futbol Takımı Teknik Direktörü Gökhan Bozkaya, Fanatik’in sorularını yanıtladı.
Kadın futbolunun Türkiye’deki gelişimi için en büyük eksikliğin ne olduğunu düşünüyorsunuz? Altyapı, görünürlük veya organizasyon mu?
Kadın futbolunun gelişimi çok boyutlu bir süreç. Tek bir eksik üzerinden değerlendirmek yetersiz kalır. Altyapı, görünürlük ve organizasyon bir zincirin halkaları gibidir. Bu zincirdeki en zayıf halka genellikle altyapıdır. Düzenli oyuncu üretmek ve bu oyunculara uygun eğitim ortamları sağlamak, sürdürülebilir bir gelişim için şart. Görünürlük artıyor ve kulüpler destek veriyor, ancak temel güçlenmeden bahsetmek zorundayız. Bizde U15 ve U17 ligleri mevcut, ancak bu yalnızca büyük kulüpler için geçerli; diğerlerinde yok. Bu çocukların daha erken yaşta futbola başlaması gerekiyor. Bir oyuncunun 10 yaşında futbola başlayıp, 25 yaşında uluslararası seviyeye ulaşabileceği bir sistem kurmalıyız.
Fenerbahçe gibi büyük bir camiada, kadın futbolunun gelişimi için kulüp kültürünü nasıl harmanlıyorsunuz?
Fenerbahçe, bir spor kulübünden çok daha fazlasıdır; ülkemizin kültürünü, direncini ve yenilik arzusunu temsil ediyor. Kadın futbolu da bu ruha çok uyum sağlıyor. Biz, kadın futbolunu kulübün temel değerleri olan cesaret, adalet ve mücadele ile harmanlamaya çalışıyoruz. Oyuncularımıza sadece bir futbolcu değil, bu camianın elçisi olduğunuzu ifade ediyoruz. Fenerbahçe formasını giymek, sadece sahada mücadele etmek değil, bir duruş sergilemektir. Ayrıca, Fenerbahçe Erkek Takımına gösterilen değer, kadın takımımıza da gösterilmektedir.
Köklü bir camiada teknik direktör olmak, sizin için nasıl bir sorumluluk hissi yaratıyor?
Büyük camialarda olmak her zaman bir ayrıcalıktır ama aynı zamanda büyük bir sorumluluk da taşır. Çünkü milyonlarca insanın kalbinde bir yer ediniyorsunuz. Her maç ve her antrenman, sadece sportif bir süreç değil; aynı zamanda bu camianın tarihine bir satır eklemek gibidir. Fenerbahçe’de görev yapmak, sadece kazanmaya değil, kazanırken değerleri korumaya da söz vermektir. Bu baskıyı hissetmekte ve bu baskıyı sevmekteyim.

Bir teknik direktör olarak, kadın futbolunda duygusal zekanın önemini nasıl değerlendiriyorsunuz?
Kadın futbolunda duygusal zeka, teknik ve taktiğin yanı sıra çok önemli bir bileşen. Oyuncularınızın ne hissettiğini ve neye tepki verdiğini anlamak; güven, aidiyet ve motivasyon yaratmak bu işin merkezinde yer alır. Kadın futbolcular genellikle duygusal açıdan daha açık ve netler, bu da iletişimi güçlendiriyor. O bağı kurduğunuzda, sahada inanılmaz bir takım sinerjisi oluşuyor.

Kadın futbolu Türkiye’de yükseliyor, ama hâlâ yolun başında. Bu yükselişi kalıcı kılmanın anahtarı sizce nedir?
Anahtar: istikrar ve yatırım. Kısa vadeli heyecanlarla değil, uzun vadeli planlarla ilerlemeliyiz. Kulüplerin kadın futbolunu bir sosyal sorumluluk projesi değil, sportif bir yapılanma olarak görmesi gerekiyor. Ayrıca medyanın ve kamuoyunun ilgisini sürekli kılmak şart. Sürekli gelişmek; antrenör eğitiminden altyapı liglerine kadar her aşamada profesyonelleşmemiz gerekiyor.
Fenerbahçe Kadın Takımı için üç yıl sonra ne hayal ediyorsunuz?
Üç yıl sonra Fenerbahçe Kadın Takımı’nı sadece Türkiye’nin değil, Avrupa’nın da saygı duyduğu bir ekip olarak görmek istiyorum. Oyuncu gelişimi, oyun kültürü ve takım kimliği ile fark yaratan bir yapı. Altyapıdan sürekli oyuncu yetiştiren, uluslararası arenada rekabet eden ve stadyumları dolduran bir takım… Bu yalnızca sportif değil, toplumsal bir hayaldir.

Bu sezon takımdaki lider oyuncular kimler? Size göre, sahada “takımın ruhu” kimdir?
Liderlik sadece kaptanlık bandıyla ölçülemez. Takımda farklı alanlarda öne çıkan birçok lider var. Bazı oyuncular sessizdir ama davranışlarıyla örnek olur, kimileri ise gerekli zamanda sesi yükseltip yönlendirme yapar. Sahada “takımın ruhunu” oluşturacak birçok oyuncumuz bulunuyor; onlar skoru değil, mücadele ruhunu ön planda tutuyorlar. Gerçek liderlik, o ruha sahip olmaktır.

Yıllar önce yine Fanatik Gazetesi’ne verdiğiniz röportajda Arda Güler hakkında özel bir parantez açmıştınız. Onun gelişimi sizi nasıl etkiliyor?
Kesinlikle gururluyum. Arda’nın gelişimi sadece futbol yeteneğiyle değil, karakteriyle de fark yaratıyor. Onu çocuk yaşlardan beri tanıyan biri olarak, her adımını takip ediyorum. Avrupa’da Türk futbolunu temsil ederken alçakgönüllülüğüyle örnek olmakta. Bizim için o bir başarı hikayesi değil; ilham kaynağı. Karakteri asla değişmedi; hâlâ özel günlerde kutlama mesajları atar.

Futbolun erkek egemen yapısında, Fenerbahçe gibi bir kulübün kadın futboluna bu kadar yatırım yapması Türk futboluna ne mesaj veriyor?
Bu, son derece güçlü bir mesaj: “Futbol herkese aittir.” Fenerbahçe, kadın futboluna yatırım yaparak yalnızca bir branş açmadı; aynı zamanda Türkiye’deki birçok genç kıza “sen de bu oyunun bir parçasısın” dedik. Bu, bir vizyon meselesidir. Kulübün bu duruşu, hem futbolun demokratikleşmesi hem de toplumsal dönüşüm açısından son derece değerlidir.
Bir gün Kadın Takımı’nın maçında Ülker Stadyumu tamamen dolduğunda ne hissedeceksiniz?
O an, sadece bir maç değil; bir dönüm noktası olurdu. Çünkü o görüntü, yılların emeğinin, inancının ve mücadelesinin karşılığı olurdu. Biz zaten o günü hayal ederek çalışıyoruz. Kadın futbolu adına Türkiye’de yeni bir kültürün başladığı gün olur.

Fenerbahçe Kadın Takımı’nı izlemeyenlere ne önerirsiniz? Neden bu takımı izlemeliler?
Bu takımı izlemeliler çünkü burada futbolun özünü görecekler: saf mücadele, aidiyet, adanmışlık ve samimiyet. Her oyuncu, her antrenör ve personel bu formayı tutkuyla taşıyor. Kadın futbolunda büyüyen bir enerji var; o enerjiyi sahada hissettiğinizde futbola yeniden âşık oluyorsunuz.

Son olarak Fenerbahçe taraftarına bir mesaj vermek isteseydiniz, onlardan en çok ne beklerdiniz?
Bizim için en büyük motivasyon, o sarı-lacivert enerjiyi arkamızda hissetmektir. Taraftarımızdan en büyük isteğimiz, kadın futboluna da aynı aidiyetle sahip çıkmalarıdır. Çünkü bu takım da onların takımı. Birlikte büyüyeceğiz, birlikte kazanacağız. Fenerbahçe’nin tarihi her zaman “ilkler” ile doludur; kadın futbolunda da o hikayenin devamını birlikte yazacağız.
Afyonspor – Eskişehirspor maçında istenmeyen olaylar
1
Anadolu Efes-Pınar Karşıyaka maçı saat kaçta?
43252 kez okundu
2
Trabzonspor’un kupası TFF’ye gönderildi
3496 kez okundu
3
Premier lig haber sayfası istatistik örneği
3196 kez okundu
4
Jürgen Klopp’tan Haaland sözleri: Maalesef iyi bir transfer
2917 kez okundu
5
Galatasaray haber sayfası istatistik örneği
2862 kez okundu