Christian Horner’ın Red Bull’daki yirmi yıllık görev süresi sona erdikten sonra, Laurent Mekies Temmuz ayının başında takım patronu ve CEO olarak atandı.
Fransız mühendis, daha önce FIA’da çalışmış, Torro Rosso’da uzun süre görev almış, Ferrari’de sportif direktörlük yapmış ve son olarak Racing Bulls takımında liderlik etmişti.
Mekies’in Red Bull’da üstlendiği rol, kariyerinin en yüksek noktası olmasının yanı sıra, en zorlu projelerinden biri olarak kendini gösteriyor. Çünkü, son yıllarda yarışlarda büyük bir hakimiyet kuran Red Bull, mevcut sezonda belirgin bir performans düşüklüğü yaşıyor. Max Verstappen bu sezon takıma iki Grand Prix zaferi kazandırmasına rağmen, beşinci şampiyonluğunu kazanma ve Red Bull’a Takımlar Şampiyonu unvanını kazandırma konusunda oldukça uzak.
Horner’ın görevden alınma sebepleri henüz net olarak açıklanmamış olsa da, yaşanan performans düşüşü bu durumu birçok gözlemci tarafından ana sebep olarak göstermektedir. Şimdi Laurent Mekies’in liderliği ile Red Bull, eski zafer günlerine geri dönmeyi hedefliyor. Bu bağlamda, Fransız yöneticiye büyük bir sorumluluk düşüyor.
Yuki Tsunoda, Red Bull Racing, Laurent Mekies, Red Bull Racing Takım Müdürü
Fotoğraf: Red Bull Content Pool
Formula 1 yaz arasına girmeden önce görevine atanan Mekies’in ilk iki yarışında pek fazla değişim yaşanmadı. Macaristan’da Red Bull, Verstappen ile dokuzuncu sırada yarışı tamamlarken, Yuki Tsunoda ile puansız bir hafta sonu daha geçirdi.
Macaristan Grand Prix’sinin ardından Mekies, Red Bull’daki ilk haftalarını değerlendirdi. “Önümüzde ne olduğunu küçümsemiyoruz.” şeklinde konuştu.
“Bir zirve takımının hedefi kazanmaktır. Orta sıralardaki rekabetle arasındaki en büyük fark, her yarış hafta sonundan geri döndüğünüzde tek bir cevabın olmasıdır: kazandınız mı, kazanmadınız mı?” dedi.
“Bu, herkesin beklenti düzeyini ve rekabet edebilmek için gerekli baskıyı belirler. Bu yüzden işimizi seviyoruz. Red Bull Racing bu süreçten haz duyuyor.”
“Fabrikaya girdiğinizde, kazanmak için orada olan insanlarla karşılaşacaksınız. Bu kesinlikle güçlü bir duygu.”
“Dayanıklılık bu sporda önemlidir. Zaman zaman her şeyin istedikleri gibi gitmediği hafta sonları yaşayacaksınız. Ancak takımda o kadar yetenek ve deneyim var ki, yarış pistindeki gürültü dışındaki yetenekler sayesinde büyük adımlar atacağımıza eminiz.”
“Yani bu durum tedirgin edici değil. Hepimizin aşina olduğu bir duygu ve bunun, takımın gelecekteki başarısına katkı sağlayacağından eminim.”
Red Bull şu anda takımın yeniden yapılandırılmasına odaklanmış durumda. Mekies’in sorumluluklarından bir diğeri de, takım ve Güç Üniteleri bölümlerine kimin atanacağına dair fikirler sunmak. Horner döneminin geride kalmasıyla Mekies’in, takımı yavaş yavaş kendi vizyonuna göre şekillendirmesi bekleniyor. Ancak Fransız yönetici, sadece yenilik için mevcut yapıyı değiştirmeyeceğine de dikkat çekti.
Mekies, “Bu, kendi kimliğinizi yaratmakla ilgili değil. Biz bunu böyle görmüyoruz.” dedi.
“İlk birkaç hafta; insanlarla tanışmak, onları anlamak ve güçlü yönlerinin yanı sıra zayıf yönlerini görmekle ilgili. Nihayetinde daha iyi katkıda bulunabilmeleri için onları nasıl destekleyebileceğimizi anlamaya çalışıyoruz.”
“Daha rekabetçi bir avantaj elde etmek için nerelerde sınırlamalar olduğunu anlamaya çalışıyoruz. Bu avantaj, önümüzdeki yıllarda daha hızlı bir araca dönüşecek. Yani, yaptığımız şey kimliğimizi damgalamak değil.”
“Elbette, insanlarımızı projelerin merkezine koymak istiyoruz. Bu sadece ilk birkaç hafta değil, geleceğe de taşımak istediğimiz bir yaklaşım.” diyerek sözlerini tamamladı.
Birkaç hafta öncesine kadar Racing Bulls takım patronu olan Mekies, şimdi farklı bir takımda yeni bir görevi üstleniyor. Inside Track podcastinde konuşan Mekies, henüz yeni görevinden keyif almadığını ancak geleceği hakkında iyimser olduğunu ifade etti.
Mekies, “Henüz keyif hissini tümüyle yaşamıyorsunuz çünkü bu durum ani bir gelişme olarak ortaya çıktı.” dedi.
“Tamamen dahil olmanın, o andan itibaren işe yarayabileceğini hemen anlıyorsunuz. O andan itibaren tamamen daldım, keyifli kısma zaman kalmadı.”
“Ama bu fırsatı elde etmekten onur duyduğumu ve ayrıcalıklı hissettiğimi inkar edemem. Bu, içten gelen bir his. Bu duygu keyifli bir hale dönüşür mü? Eminim, yakın zamanda bu da olacak.” şeklinde konuştu.
Hamilton'ın sözleşmesindeki opsiyonun Ferrari'ye ait olmadığı iddia edildi