İstanbul Park, 2005 yılında açıldığından bu yana özellikle 8. virajıyla dünya çapında tanınır hale geldi. 2011 sonrasında uzun bir süre takvimden ayrılmasına rağmen, pandemi döneminde geçici olarak geri dönerek hem sporcular hem de izleyiciler için unutulmaz yarışlara ev sahipliği yaptı.
İstanbul Park’ın TOSFED’e transferiyle birlikte, Formula 1’in Türkiye’ye geri dönüşü adına çalışmalar hız kazanmış durumda. 2026’yı da kapsayan uzun vadeli bir anlaşma için görüşmeler tüm hızıyla sürüyor.
Cihangir Perperik, bu konuyu Formula 1’in önde gelen isimlerinden Red Bull danışmanı Helmut Marko ve Mercedes takım patronu Toto Wolff’a yöneltti.
Valtteri Bottas, Mercedes W12, Max Verstappen, Red Bull Racing RB16B, Charles Leclerc, Ferrari SF21, Fernando Alonso, Alpine A521, Pierre Gasly, AlphaTauri AT02 ve diğerleri yarış başlangıcında
Fotoğraf: Mark Sutton / Motorsport Images
Helmut Marko: “Türkiye Grand Prix’si birçok olayla aklımda kalıyor. Mark Webber ile Sebastian Vettel’in lider giderken çarpıştığı anı asla unutamam. Yağmurlu bir yarışı da hatırlıyorum; Stroll pole pozisyonundaydı. Genel olarak sıralama hariç her şeyi domine etmiştik ama yarışta Perez ile bir temas yaşadık. Yani sportif açıdan çok parlak anılarımız yok. Ancak atmosfer ve İstanbul’un sunduğu güzellik gerçekten eşsiz. Özellikle Boğaz’a yakın kalıyorsanız… Şimdi bir köprüye ek olarak tüneller ve başka bir köprü daha olduğunu duydum, bu da trafik sorunları açısından olumlu bir gelişme. Türkiye’de yeniden yarışmaktan mutluluk duyarım.”
Helmut Marko: “Kesinlikle çok seviyorum. Hep Boğaz kıyısında kaldık. Oradaki atmosfer muazzam. Şehir merkezi, en iyi mağazalar ve restoranlarla gerçekten çok etkileyici.”
Helmut Marko: “O dönem için standartlar kesinlikle çok yüksekti. Avrupa’daki pek çok pistle kıyaslanabilirdi.”
Helmut Marko: “Artık direksiyon başında olma kısmı benim için geride kaldı. Ancak sadece izlerken bile o virajın ne kadar büyük bir meydan okuma olduğunu görebiliyorsunuz. Genel olarak İstanbul pisti, pilotlar için fiziksel açıdan en zorlu pistlerden biriydi.”
Yarış başlangıcı
Fotoğraf: XPB Images
Helmut Marko: “Çarpışmalar bana yeter (gülüyor). Ancak yine de Türkiye Grand Prix’sinden birçok güzel anım var.”
Marko’nun ifadeleri, İstanbul’un sadece pistle değil, şehir atmosferiyle de iz bıraktığını göstermektedir. 2006’da Felipe Massa’nın ilk galibiyetine, 2010’da Red Bull pilotlarının çarpışmasına ve 2020’de Lewis Hamilton’ın yağmurda tarihi bir şampiyonluğa sahne olan İstanbul Park, kısa tarihinde bir dizi önemli ana tanıklık etmiştir.
Hamilton’ın şampiyonluğu, pistin sahibi olan Mercedes patronu Toto Wolff için de son derece özel bir anıdır.
Mercedes’in Türkiye’deki yatırımları ve pazar güçleri göz önüne alındığında, Toto Wolff’un bu konuya yaklaşımı merak edilmektedir.
Toto Wolff: “Türkiye, geçmişte bizim için değerli bir yerdi. Grand Prix’leri net bir şekilde hatırlayamam ama yağmurda Lewis’in şampiyonluk kazandığı yarışı hatırlıyorum. O ıslak zemin lastiklerinin kuru zemine dönüştüğü yarışı asla unutamam. Bu en güncel Türkiye anım. Ancak şunu da belirtmeliyim ki; Türkiye, Mercedes için büyük bir pazar. Sadece otomobil satışı değil, otomobil ve kamyon üretimi açısından da son derece önemli. Bu yüzden Türkiye her zaman keyifle gittiğimiz bir ülke olmuştur.”
Türkiye’nin Formula 1’e dönüşü henüz resmi olarak gerçekleşmemiş olsa da, Marko ve Wolff’un açıklamaları İstanbul Park’ın hala güçlü bir aday olduğunu ortaya koymaktadır.
İstanbul Motor Park, İstanbul, Türkiye, 5 Mayıs 2011
Fotoğraf: Charles Coates / Motorsport Images
Malezya, Formula 1'e yeniden ev sahipliği yapmak istiyor