Türk Hentbolu Yeni Bir Dönem Yaşıyor

Hentbol, tarihindeki en güzel ve en parlak günlerini yaşarken, Türk hentbolu için olumlu gelişmeler hakkında yazmamız gereken bir zaman dilimi oldukça uzun bir süreyi kapsıyor. Ekonomik zorluklardan yönetsel yanlışlara, takımların kapanmasından oyuncuların maaşlarını zamanında alamamasına kadar birçok sorun, Türk hentbolunun gündemini etkiliyor. Önceden başlatılan HentbolGüzeldir hashtag’i yerini HentbolYokOlmasın etiketine bıraktı ve bu alanda bir kurtarıcı bekleniyor. Ancak bunun yanında, klişe cümlelerle “Güzel şeyler de oluyor.” diyenler de var; bunların başında milli takımımızın sağ oyun kurucusu Can Çelebi geliyor.

Türkiye’de hentbolun profesyonel bir yapı kazanması oldukça zorlu bir görev. Yayın hakları yok, lig yönetimi yeterince iyi yürütülemiyor ve sponsorluk eksiklikleri mevcut. Özellikle profesyonellik kavramı, Türk hentbolu için hala uzak bir gerçeklik. Ancak, kariyeri boyunca büyük liglerde forma giymiş ilk Türk sporcu olma hedefiyle yola çıkan Can Çelebi, henüz 29 yaşında aktif bir sporcuyken kendi akademisini kurdu ve Türk hentbolunun geleceği için önemli bir adım attı.

Can Çelebi, 10 yıl boyunca 81 ildeki 10-18 yaş arasındaki hentbolculara ulaşmayı hedefliyor. Bu yıl ilk kampını Çanakkale’de gerçekleştirdi. Bunu yaparken sponsorlarını, eğitmenlerini ve organizasyonunu kendisi buldu. Federasyondan bağımsız olarak, eski ve yeni milli oyuncularla iş birliği yaparak bu süreci ilerletmeye çalıştı.

Can Çelebi Akademi’ye katılmadan önce ne bekleyeceğimi bilmiyordum. Yaklaşık 10 yıl önce hentbolu bırakmış biri olarak, geçmişteki kamplarım aklıma geldi ve Türk hentbolunda olumlu bir değişim olmadığını düşündüğüm için beklentim yüksekti. Ancak Can’ın eski arkadaşları için sağladığı malzeme ve beslenme sponsorluğu, sporculara yönelik fizyoterapi ve spor psikolojisi anlaşmaları yaptığını görmek beni oldukça etkiledi. Ayrıca, erkek ve kadın milli takımlarımızdan birçok sporcu eğitmen olarak katıldı.

Akademiye katılan 44 genç sporcu adayı için hem hentbol hem de eğlence dolu bir deneyim sunulmuş oldu. Almanya’dan gelen deneyimler ve milli antrenörlerin eğitimleri ile bu akademi, genç sporcular için sadece bir kamp değil, aynı zamanda arkadaşlık ve unutulmaz anılar demekti.